Türk milletinin insanlık tarihindeki yolculuğunda yükselişler, durağanlıklar ve de düşüşler olmuştur, olacaktır da. Yaşayan her canlı için geçerli olan bir gerçekliktir, bu durum.
Milletimiz tarihin hiçbir döneminde silik, etkisiz eleman rolü üstlenmemiştir, bulunduğu coğrafyalarda, her anlamda (demografik, ekonomik, politik ve de askeri) işin öznesi konumunda olmuştur.
Hz. İbrahim’in ateşine su taşıyan karıncanın misali, maziden atiye, milletimizin insanlık tarihindeki bu yolculuğunda tren katarının herhangi bir vagonunda bulunmaktan bahtiyarım, Rabbime sonsuz şükürler olsun.
Yakın insanlık tarihinde, dünya siyasetine yön veren ve öncülük eden üç büyük güçten ve medeniyetten biridir milletimiz, (Roma, Selçuklu-Osmanlı, İngiliz-Amerikan).
Akıl ve bilimi önde tuttuğumuz, töre ve geleneklerimizi, ananelerimizi yaşattığımız dönemlerde millet olarak her alanda önde ve lider konumda olmuşuzdur. Biz yapamayız, biz güçsüzüz, biz zayıfız söylemleri, tek dişi kalmış batı medeniyetinin bu millete empoze etmeye çalıştığı zayıflatıcı ve üzerine ölü toprağı saçmaya çalıştığı psikolojik bir söylemdir.
Her zaman mazlumların yanında ve zalimlerin karşısındaki duruşumuz hiç değişmemiştir. Millet olarak bizim yaşam tarzımız olmuştur, bu duruş.
İlay-ı Kelimetullah davası, Tevhid inancı ve nizam-ı alem davası, milletimizin inanç dünyasından ve genetik olarak atalarından devraldığı mirasıdır. Oğuz Kaan’ın, Mete Han’ın, Ertuğrul Gazi’nin davasıdır, Osman Gazinin rüyasıdır, Fatihin, Yavuzun, Abdülhamit Hanın, Mustafa Kemal ATATÜRK ün davasıdır.
Birinci sanayi devrimini ıskalamıştık ve de onun acısını yaklaşık yüzyıldır hissediyoruz. Ama geldiğimiz noktada, sanayileşme ve teknoloji evrilerek yeni bir döneme geçiş yapıyor. İçten yanmalı motor ve enerji araçları son dönemini yaşıyor, bitti bitiyor.
Taraflar yeniden start çizgisindeler ve bu sefer Türkiye de start çizgisinde olan üç beş ülkeden birisi ve yarışın en iddialılarından. Endüstri 5.0 ve yapay zekâ, yazılım, bilişim ve insansız araç gereç seçeneklerinin en yoğun olduğu alanlarda bizde varız.
Sağlıcakla kalın. Hüseyin KALE